30 Mart 2009 Pazartesi

29 Mart

Nedense resmini eklemek geldi içimden. Öyle bir anda oldu, yerel seçimlerle falan alakası yok. Sahi ne demiştin sen bu milletle ilgili?

29 Mart 2009 Pazar

İspanya:1 - Türkiye:0

Maçı izleyen her insan İspanya'nın rahat bir galibiyet alacağı görüşündeydiler. Hatta ünlü Türk düşünürü Ahmet Çakar bile maçtan önce 4-1 İspanya'nın yeneceğini söylüyordu. Ofansif bir 11 le sahaya çıkacaktık. Stoperlerimiz güven vermiyordu. Sol bek İbrahim Üzülmez'di. Herşey İspanya'nın rahat bir galibiyet almasına zemin hazırlıyordu. Maç başlayınca anladık ki Türk milli takımı bu maça iyi hazırlanmıştı. İlk dakikalarda Nihat ve Semih'le önemli pozisyonlar buluyor ve kaçırıyoruz. Bu arada Emre Aşık ve Hakan Balta ikilisi hatasız oynuyorlar.Semih önde topu tutarak arkadaşlarının hücuma katılmasını sağlıyor. Pasör forvet konumunda oynuyor. İlk yarının sonlarına doğru İspanya oyunu bizim sahamıza yıkıyor ama yine sonuç yok. Gayet iyi gidiyoruz.
2. yarı başlıyor ve Fatih Terim hangi akla hizmet bilinmez 57. dakikada takımın en iyisi olan Semih'i oyundan alıyordu. O dakikadan sonra hücumda hiç çoğalamadı Türkiye. 60. dakikada duran toptan Pique'nin İspanya işi bitiriyordu. Ardından ezberlediğimiz forvet çıkar orta saha al hamlesi yaptı Del Bosque böylece ortasahada çok rahat pas yapabildiler ve geri kalan zamanda rahat bir oyun ortaya koydular.

Maçın en iyi adamı Sergio Ramos olarak göze çarptı. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle sağ kanadı koridor olarak kullandı. Arda'nın savunma anlamında da kötü olduğu günde tek başına sağ kanadı yönetti. 88. dakikada ceza sahası içinde gol araması müthiş oynadığının göstergesiydi.
Sonuç olarak İspanya'nın yenilmez bir takım olmadığını gördük. Arda ve Emre bu sezon ki performanslarını yakalasalardı bu maçı kazanmak içten bile değildi. 1 Nisan'daki rövanşta neler olacak göreceğiz.


28 Mart 2009 Cumartesi

Ne Demiş- 3

"Türkiye'de çok tekme atıyorlar ama hakemler oyunu devam ettiriyor. İspanya'da daha fazla top oynanıyor. "

27 Mart 2009 Cuma

Türk Milli Takımı 11'i


Cumartesi günü son Avrupa şampiyonuyla grup liderliği için önemli maçlardan birine çıkacağız. Doğru dürüst stoperimiz bile yokken elimizde olanları da çağırmadı Fatih Terim. Böyle bir kadro da zaten savunma yaparak değilde hücum yaparak İspanya karşısında birşeyler yapabilir. Zaten Avrupa şmapiyonasına baktığımızda hücum yaparak yarı finale yükselebildik (Şans faktörünü unutmamak lazım). Fatih Terim'de yine mücumcu bir 11'le çıkacağını söyledi:
Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Emre Aşık, Hakan Balta, İbrahim Üzülmez, Mehmet Aurelio, Emre Belözoğlu, Tuncay Şanlı, Arda Turan, Semih Şentürk, Nihat Kahveci
Sürprizleri seven Terim'in Sercan, Kazım, Mevlüt gibi oyuncuları direkt 11'de oynatmasını bekliyordum ama bu maçı önemsiyor herhalde. Kaç maçtır savunması berbat Galatasaray'ın stoperleri oynatılıyor. Hakan Balta sol bek oynasa Sergio Ramos'u biraz olsa durduramaz mı ?
İbrahim Üzülmez'le neler yaparız hiç bilmiyorum.

26 Mart 2009 Perşembe

Lucescu ve Türk Spor Basını

Bir takım başarısız bir sonuç aldığında ilk suçlanacak kişidir teknik direktör. Başarısız durum 2-3 hafta kadar sürerse işte o zaman teknik adam için tehlike çanları çalmaya başlar. Yönetim için en kolayıdır, futbolcu için en kolayıdır teknik adamın gitmesi. Bu sırada devreye müthiş! Türk basını gider. Ama vizyonları dardır yada menajerlerin oyununa geliyorlardır. Hep aynı isimleri yazarlar. Bu isimlerin başında Lucescu gelir. Gün geçmesin ki Lucescu'yu bir takıma giderken görmeyelim. Beşiktaş istikrarsız sonuçlar alıyor teknik adamın koltuğu sallantıda hemen ertesi gün "Lucescu Beşiktaş'la anlaşmak üzere" manşetiyle çıkıyor pek kıymetli basınımız. Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor içinde geçerli bu durum. Adam Shaktar'ı adım adım Uefa şampiyonluğuna götürüyor. Takımdan ayrılması pek mümkün gözükmüyor fakat bu basınımızı yıldıramıyor. Lucescu illa ki Türkiye'ye teknik adam olarak gelecek. Acaba Lucescu Türkiye'de çalışırken Türk spor basınını ele geçirdide bizim mi haberimiz yok. Basın daha yapıcı olsa da Türk takımlarının vizyonunu tamamlamış teknik adamlara değilde, başarıya aç kariyerinin başlarında insanlara ihtiyacı olduğu anlatsa. Çok mu şey istiyorum evet çok şey istiyorum.......

24 Mart 2009 Salı

Ne Demiş - 2

Gece kulüplerinde gezeceklerine adam gibi dinlensinler, maçlara hazırlansınlar. Sonra da çıkıp toplarını oynasınlar. Bu yorumları yaptığım için de bana hiç kızmasınlar. Çünkü kariyerim boyunca aynı şeyleri çok yaşadım, bu işlerin faturasını çok ödedim.. İstanbul"un her yerini dolaşıyorum, kimin sahada niye dolaştığını iyi bilirim. Şimdilik sadece bu kadarını söylüyorum.
Sergen Yalçın- Vatan Gazetesi

23 Mart 2009 Pazartesi

Tesadüfler ve 26. Haftanın Gizemi

Herşey Denizli'nin kötü giden takımına ve taraftarlara moral vermek amacıyla "26. hafta lideriz" açıklamasıyla oluştu. Vahiy mi indi be oldu kimse anlamadı ama rakipler geri giderken Beşiktaş yükselmeye devam ediyordu. En büyük rakiplerinden Galatasaray ve Fenerbahçe yerinde sayıyordu. Trabzonspor fırtına gibi girdiği ligde fırtınanın dinmesiyle durgunlaştı. Bir tek Sivasspor kalmıştı, istikrarlı bir şekilde liderliğini sürdürüyordu. Ama Denizli için önemli değildi. Nasıl olsa Anadolu'dan şampiyon çıkamazdı. Sivasspor'u yenselerdi bu hafta yani 25. hafta liderlerdi. Ama 25. haftayıda 2. olarak kapattılar ve umutlarını meşhur 26. haftaya bıraktılar.

Gelelim 25. haftanın ilginç tesadüflerine

Bursaspor:2 - Fenerbahçe:1::: Gol Tuna Üzümcü, Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam

Galatasaray:0 - Eskişehirspor:1:::: Gol Youla, Teknik Direktör Rıza Çalımbay

Gaziantepspor:3 - Trabzonspor:2::: Gol Mehmet Yozgatlı

Golleri atan oyuncular Beşiktaş'ta oynamış oyuncular, teknik direktörler Beşiktaş'ın eski teknik direktörleri ve sembol isimleri.. Acaba Denizli bunları da işin içine kattı mı merak içindeyim.

Haftaya Sivasspor çok zorlu Denizlispor deplesmanına gidecek. Beşiktaş ise evinde Kayserispor'u ağırlayacak ve büyük ihtimalle liderliği ele geçirecek.

Büyük adamsın Mustafa Denizli bu ligi gerçekten iyi tanıyorsun.

21 Mart 2009 Cumartesi

Milli Takım Aday Kadrosu

Kaleciler: Volkan Demirel, Rüştü Reçber, Ufuk Ceylan

Savunma: Gökhan Gönül, Sabri Sarıoğlu, Emre Aşık, Hakan Kadir Balta, Sedat Bayrak, İbrahim Kaş, Eren Güngör, İbrahim Üzülmez

Orta saha: Hamit Altıntop, Kazım Kazım, Emre Belözoğlu, Ayhan Akman, Arda Turan, Mehmet Aurelio, Nuri Şahin, Mevlüt Erdinç, Tuncay Şanlı

Forvet: Nihat Kahveci, Batuhan Karadeniz, Semih Şentürk, Gökhan Ünal, Sercan Yıldırım.

Lig lideri Sivasspor'dan bir oyuncu alınmış. İlginç bir adam Fatih Terim kafasında toplam 35-40 arasında futbolcu var. Kadroyu hep onlar arasından seçiyor. Çoğu oyuncunun form durumu, takımda oynayıp oynamaması hiç önemli değil onun için. Bu yüzden istkrarsız Kazım'da hala ısrar ediyor. Bu yüzden İspanya'da hiç oynamayan İbrahim Kaş kadroda, Egemen ve İbrahim Toraman kadroda değil.

Kaybolan Ruh


Dejavu

Kurumlaşmada Türkiye'nin en büyük takımı. Ekonomik olarak Türkiye'nin en iyi takımı. Ligin en çok şampiyon olan iki takımından birisi. Bu sezon 7 lig maçı kaybetmiş. Her hafta aynı şeyleri söylemekten, aynı şeyleri yazmaktan bıktık artık. Mücadele yok, pozisyon yok sadece forma var. Rakip o formadan korkmasa yani bu oyuncular Fenerbahçe forması yerine başka bir forma giyseler, maç farka giderdi yine. Rakipler Fenerbahçe' nin adından çekiniyor, çünkü sadece adı kaldı. Lugano ve Gökhan Gönül haricinde takımda kazanma arzusu yok. Maç bitse hatta lig bitsede gitsek havasında futbolcular. Beğenmedimiz Selçuk Şahin sözleşme yapmak için şartlar koyuyor. Fenerbahçe bu değil bu olmamalı. Mücadele edipte kaybetseler hiçbir Fenerbahçe taraftarı birşey demeyecek. Futbolcular ise herşeyden bihaberler. Hangi takımda oynadıklarını bilmiyorlar. Aragones ayrı bir konu zaten. Gürhan'ı kaç maç oynattı ki bu maç oyuna alabiliyor.
Madem bu oyuncuya bu kadar güveniyordun kupa maçlarında niye oynatmadın yada farklı kazandığımız lig maçlarında. Bu oyuncuyu kazanmak için ne yaptın ki ondan birşeyler bekliyorsun. Takım içindeki rekabeti de bitirdin.
Bu sezon bitmiştir artık gelecek sezon çok ciddi radikal kararlar alınmalı.Yönetim kalıcı olduğunu düşünerek bazı işler yapmamalı. Zira bu yönetime duyulan güven ciddi derecede yıpranmış durumda

Uefa Eşleşmeleri

Çeyrek Final

PSG - Dinamo Kiev

Werder Bremen - Udinese

Hamburg - Manchester City

Shaktar Donetsk - Marsilya

Yarı Final

PSG - Dinamo Kiev &&& Shaktar Donetsk - Marsilya

Werder Bremen - Udinese &&& Hamburg - Manchester City

Fransızlar Doğu Blok'unu aşarlarsa İstanbul'a ulaşacaklar.

Final kehanetim: PSG - City

Şampiyonlar Ligi Eşleşmeleri

Çeyrek Final

Chelsea - Liverpool

Porto - Manchester United

Villereal - Arsenal

Bayern Münih - Barcelona

Yarı Final

Barcelona - Bayern Münih &&& Liverpool - Chelsea

Manchester United - Porto &&& Villereal - Arsenal

Dengeli eşleşmeler oldu. Yarı finali dört gözle bekliyoruz.

Final Kehanetim:Barcelona - Manchester

20 Mart 2009 Cuma

Rekabet


Her yerde olduğu gibi futbolunda olmazsa olmazı rekabettir. Herkesin bileceği gibi Türk futbolunda ise Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti inanılmaz boyutlardadır. Gs'nin bu sene UEFA da iyi işler çıkarması, biz Fenerbahçeli taraftarları rahatsız etmiştir.(Tıpkı geçen sene Fenerbahçe'nin başarısı gibi) . Finalin Kadıköyde olması Galatasaray'ın iştahını daha da kabartıyordu. Ezeli rakibinizin sahasında prestijli bir kupa almak müthiş bir duygu olacaktı. Maç öncesinde Kadıköy'e Metrobüs'le geleceğizler, 2. kez bayrak dikeceğizler Fenerbahçe tarafını iyice germişti. Bugün birçok Fenerbahçe'li Galatasaray'ın elenmesini istiyordu. Elendikten sonra mesajlarla arkadaşları sinir etmeler, sağa sola "ne oldu sizden bir cacık olmaz " gibisinden cümleler kurmak rekabetin tadından yenmez anlarındandır. Nitekim Fenerbahçe resmi sitesi maçtan hemen sonra giriş sayfasına değiştirmiş. Bu manidar sözlerle Galatasaray'a iyi bir taş atmış oldu. Seviyoruz tatlı rekabetleri hep böyle sürsün ki futbolun tadı çıksın.

UEFA 4. Tur Rövanş Maçları

Braga: 0 - PSG: 1

Galatasaray: 2 - Hamburg: 3

Metalist: 3 - Dinamo Kiev: 2

Aalborg: 2 - Manchester City: 0 (Penaltılar 4-5)

Zenit: 1 -Udinese: 0

Saint Etienne: 2 -Werder Bremen: 2

Ajax: 2 - Marsilya: 2

Shaktar Donetsk: 2 - CSKA : 0

Shaktar haricinde evinde tur atlayan takım yok. 2 Alman, 2 Fransız ,2 Ukrayna, 1 İngiliz ve 1İtalyan takımları yoluna devam ediyor. İspanya liginden hiçbir takımın olmaması şaşırtıcı.

16 Mart 2009 Pazartesi

Bizim de Tek Oyuncumuzdu

Taraftarlara oyuncu beğendirmek zordur. Fenerbahçe taraftarına beğendirmek daha da zordur. Yüreğini ortaya koyan oyuncu ister taraftar. Tuncay Şanlı bu profile tam olarak uyuyor. Bir oyuncu 90 dakika boyunca bitmek bilmeyen enerjisiyle oradan oraya koşturur mu ? Hele paranın esirinde kalan günümüz futbolunda. Boşuna Cesur Yürek lakabı takılmamış kendisine, son olarak Boro taraftarı da anlamış Tuncay' ın müthiş özverisini "We have only ona player" (Bizim tek bir oyuncumuz var) diye taezahürat yapmışlar Tuncay'a. Aynı Fenerbahçe'nin Alkmaar maçında olduğu gibi tek alkışlanan o. Dileğimiz daha yüksek takımlarda görmek onu. Bu hırsıyla daha yükseklere tırmanacaktır.

15 Mart 2009 Pazar

Güle Güle Büyük Kaptan

Zordur Fenerbahçe kaptanı olmak. Hiç hak etmediğin eleştiriler alırsın,ağır ithamlarla başa çıkmak zordunda kalırsın. Ümit Özat 100. yıl gibi zor bir yılda kaptanlığı başarıyla yapmıştır. Futbolu bırakacağını açıkladı. Fenerbahçe'ye ve Türk futboluna hizmetlerin için teşekkürler büyük kaptan. Umarım Fenerbahçe' yele yolun ilerde kesişir.


"Stevic, Ümit kaçtı. Ümit sağ çarprazda, Ümittttttttttt hakeme bakıyorum. Verdi golü 6 oldu.


Yeni Uzay Takımı

Transfere milyon dolarlar harcayıp müthiş bir kadro kuran Bayern Münih'e söyleniyordu önce uzay takımı diye, sonra form düşüklükleriyle bu özelliğini kaybetti Alman takımı. Ardından Guardiola' nın başa geçmesiyle Barça yeni uzay takımımız olmaya başlamıştı 4-5 ay önce müthiş oynuyorlardı. Ama onlarda da bazı sorunlar baş gösterdi ve düşüşe geçtiler. İşte tam bu sırada imdadımıza Liverpool yetişti. Yeni uzay takımımızı bulmuştuk. Komple futbol anlayışıyla yavaş yavaş herkesin gönlünde taht kuruyordu. Sahaya çıkan oyuncuların mevkileri fark etmiyordu bu takım için, herkes hücum herkes defans yapabiliyordu. Bütün bunlara Torres ve Gerrard' ın müthiş oyunu eklenince tadından yenmiyordu. Önce Real'e 4 attılar, 4 gün sonra Manu'ya da aynı tarifeyi uyguladılar. Manu maçı Real maçının kopyası gibiydi. Bir an ulan dejavu olduk diyenler olmuştur. Golleri bile aynı kişiler attı. Ne diyelim hoşgeldin yeni uzay takımı....

Banane Ben Onunla Oynamam

Başlık çok güzel özetliyor Fenerbahçe'yi. En disiplinli hocayı getirdim desenizde takımda disiplin yok. Oyuncular kafalarında belli maçlar seçmişler ona göre hareket ediyorlar. Geçen senede aynı şekilde şampiyonluk kaçmıştı. Sivas ve Kayseri maçındaki mücadeleci oyuncular gitmiş yerine rehavetsiz oyuncular gelmiş. Hele erken golü bulunca oyuncular hafta sonunda ki tatilerini düşündümeye başladılar. Kazım'ın bu takımla ilişkisi kesilmeli, böyle şımarık bir oyuncu az görülür. Lugano ve Gökhan Gönül' ün hırsı bir kez daha hayran bıraktırdı.

14 Mart 2009 Cumartesi

Hafta Sonu Futbol

14 Mart Cumartesi

14.30 Hibernian - Hearts (Futbol Smart)

14.45 Manchester United - Liverpool (Spormax)

15.15 Ankaragücü - Sivasspor (Lig tv)

16.30 H. Berlin - B.Leverkusen (Kanal 24)

17.00 Middlebrough - Portsmouth (Spormax)

19.00 Cagliari - Genoa(Ntv spor)

19.00 Beşiktaş - Gençlerbirliği (Lig tv)

20.00 Nantes - Lorient (Kanal A)

21.30 Juventus - Bologna (Ntv spor)

22.00 Bordeux - Nice (Kanal A)

23.00 A. Bilboa - R. Madrid (Ntv)

23.20 Lanus - Colon (Ntv spor)

15 Mart Pazar

13.30 Feyenoord - PSV (Futbol Smart)

15.15 Ankaraspor - Kayserispor (Lig tv )

15.30 Chelsea - Manchester City (Spormax)

16.00 Siena - Milan (Ntv spor)

18.00 Aston Villa - Tottenham (Spormax)

18.00 Lyon - Auxerre (Kanal A)

18.00 Hamburg - Energie Cottbus (Kanal 24)

19.00 Trabzonspor -Galatasaray (Lig tv)

20.00 Atletico Madrid - Villereal (Ntv spor)

22.00 PSG - Marsilya (Kanal A)

22.00 Almeria - Barcelona (Ntv spor)

22.15 Porto - Naval (Spormax)

12 Mart 2009 Perşembe

Şampiyonlar Ligi Toplu Sonuçlar

Liverpool:4 - Real Madrid:0

Panathinaikos:1 - Villereal:2

Bayern Münih:7 - Sporting Lizbon:1

Juventus:2 - Chelsea:2

Manchester United:2 - İnter:0

Roma:1 - Arsenal:0(Penaltılar 6-7)

Barcelona:4 - Lyon:2

Porto:0 - Atletico Madrid:0

Manchester:2-İnter:0

İngilizler futbolun kulüp bazında en büyük turnuvasına ambargo koymaya devam ediyorlar. Bugün ki maçta tekrar gördük ki İngilizler bu konuda bir numara. Şampiyonlar liginde 20 maçtır kaybetmeyen Manu, karşısında ise sadece bir kez galip gelebildiği Mourinho vardı. Değişik hamleler beklediğimiz Mourinho kadroda pek değişiklik yapmamıştı. Son haftalarda gözdesi olan Balotelli'yle çıkmştı yine sahaya. Manu ilk dakikalarda Vidic' le bulduğu golle iyice rahatlamıştı. Sonrasında iki takımda kontrollü oynamaya başladı. İnter ilk yarının sonlarına doğru hareketlenir oldu, İbrahimovic' in bir topu direkten döndü. 2. yarıda Mourinho vazgeçemediği Muntari'yi oyuna alarak başladı. 2. yarının hemen başında Ronaldo'nun savunma arkasına iyi sızmasıyla Manu 2. golü atıyor ve rahatlıyordu. Manu sonrasına kontrollü oyunla işi bitirdi.Julio Cesar olmasaydı bir Salı günki skor tekrarlanabilirdi.




11 Mart 2009 Çarşamba

Kötü Veda

En sevdiğim futbolculardan biridir.Tarzıyla stiliyle Zidane' ın bile "Ben gittikten sonra(Juveye) adam gibi birini aldılar sonunda" diyebildiği tarzdan futbolcudur.Juventus küme düşürülünce bile
takımın terketmedi. 2-3 hafta önce yaptığı açıklamada futbolu bırakacağını söyleyerek benimde dahil olduğum hayranlarını üzen futbolcu bugün son şampiyonlar ligi maçına çıktı. Sadece 10 dakika sahada kalabildi sakatlanarak oyundan çıktı. Böyle efsanevi bir oyuncuya böyle bir veda yakışmadı.

Liverpool:4-Real Madrid:0

5 sezondur ilk 8 e kalamayan bir Real Madrid, karşısında şampiyonlar ligine ambargo koyan bir Liverpool vardı. Açıkcası bu maçta Madrid'in biraz daha saldıracağını düşünüyordum. Juande Ramos yine saçma bir 11 sürmüş sahaya. İlk dakikadan itibaren saldıran, golü arayan Liverpool'du. Sanki onlar ilk maçta yenilmişlerdi. 2 önemli pozisyonu Casillas engelliyordu.
Liverpool' ü durdurmak imkansız gibiydi. "El Nino" lakaplı İspanyol golcü Kuyt'un attığı güzel pasla takımını öne geçiren golü attı. Pozisyonun başında faul vardı ama hakem oynattı. Torres'in golden sonra aşırı sevinci gözden kaçmadı ve maç boyunca inanılmaz hırslı oynadı.
Real Madrid golden sonra bile hiçbir atak geliştiremiyordu. Robben ve Higuain'e top bile değmemişti. Sergio Ramos' un kanat bindirmeleri, Diarra' nın gayreti ve Casillas' ın kurtarışları haricinde Real Madrid sahada yoktu. Heinze'nin omzuna çarpan topa hakem penaltı verilince iş bitmişti zaten. Gerrard penaltıyı gole çevirdi ve ilk yarı 2-0 üstünlükle kapandı. 2. yarıda yine müthiş bir Liverpool vardı. Gerrard-Alonso-Mascherano 3 lüsü dinamo gibiydiler orta sahayı ele geçirdiler. 2. yarının hemen başında Gerrard'ın müthiş golü geldi. Bu golden sonra Real biraz toparlanmaya çalışsada,çalışmaktan ileri gitmedi.
4. gol Dossena' dan geldi.Casillas' ın çaresizliği ve gözyaşları çok anlamlıydı.Globalleşen futbolda takımına bu kadar bağlı oyuncuları görmek çok güzel. Real' in acilen köklü değişikliklere ihtiyacı var. Yönetimden futbolcusuna kadar. Bugün takımın en iyi oynayanı orta sınıf oyuncu Diarra ise bu takımın değişime ihtiyacı var.
Son söz de Liverpool'ün müthiş taraftarına 7' sinden 70' ine taraftar kitlesi vardı tribünlerde.

You' ll Never Walk Alone şarkısını hep beraber söylemeleri müthişti.

10 Mart 2009 Salı

Şampiyonlar Ligi Rövanş Maçları

10 Mart Salı

Liverpool-Real Madrid(1-0)

Juventus-Chelsea(0-1)

Panathinaikos-Villereal(1-1)

Bayern Münih-Sporting Lizbon(5-0)

11 Mart Çarşamba

Manchester United-İnter(0-0)

Barcelona-Lyon(1-1)

Porto-Atletico Madrid(2-2)

Roma-Arsenal(0-1)

9 Mart 2009 Pazartesi

Kayserispor:0-Fenerbahçe:2

Yeni yapılan stad, Fenerbahçe'ye karşı bilenmiş bir Kayserispor vardı. Hiç görmediği taraftar desteği de itici güç oluşturuyordu. Fenerbahçede ise 2 müthiş Sivasspor maçından sonra deplasmanda ne yapacağı merakla bekleniyordu. Ayrıca aşırı hırs yüklenmiş Mehmet Topuz ve Tolunay Kafkas'ta vardı. Maç ilk önemli anı Mehmet Topuz'un sert frikiğini Volkan'ın kurtarması oluyordu.

11. dakikada Carlos'un kullandığı sert frikikte kaleciden dönen topu iyi takip eden Semih düzgün bir vuruşla golünü kaydediyordu. Fenerbahçe pas yaparak Kayseri orta sahasını rahat geçiyordu. Kayserispor ise Mehmet Topuz'la uzaktan şutlarla geliyordu Fenerbahçe kalesine..
Dakika 28'i gösterirken Roberto Carlos Alex'e güzel bir pas attı. Alex topu kontrol etti. "Hiç bir işe yaramıyor" denilen sağ ayağıyla beklenmedik bir anda öyle müthiş vurdu ki Souleymanou öylece baktı ve top ağlara gitti.Bu skorla Fenerbahçe durumu 2-0 yaptı.İlk yarının sonlarında Alex'in şutunu çizgide kontrol etti Souleymanou.....

2. yarı ilk yarıya göre futboldan uzak ve sert bir şekilde geçti. Volkan Demirel kendisine karşı gelen darbe sonucu sinirle kırmızı kartı gördü,
artık bir Volkan klasiği oldu bu da. Mehmet Topuz'un şutları ve gereksiz faulleri vardı. Tolunay Kafkas'ın Roberto Carlos'la uğraşması çok gereksizdi. Üzerinde gereksiz bir gerginlik vardı.
Aragones'in Sivasspor maçlarından beri değişikliği göze çarpıyor. Gerek oyuncularla ilietişimi olsun, gerek oyuncu değişiklileri olsun bir değişim gözleniyor. Takım 10 kişiyken Guiza ve Semih'i aynı anda oynatması ilginç bir hareketti.

Maçtan önceki günlerde skorboarda 5-0 yazan insanlara da selam olsun bu skor...

8 Mart 2009 Pazar

Torino Derbisi

Madrid derbisinden fırsat buldukça bakabildik.Raineri kısmen de olsa Chelsea maçını düşünmüş.
Del Piero, Nedved gibi isimler yedek bırakılmış. 1995'ten beri Torino Juventus'a karşı kazanamamış. Son derece sert geçen maçta Chiellini'nin 81. dakikada attığı golle Juventus sahadan 1-0 galip ayrıldı. Puan farkını tekrar 7 ye sabitlemiş oldu. Golden sonra Del Piero'nun yedek kulübesinde ki sevinci görülmeye değerdi.

Madrid Derbisi

La Liga'da rüzgarı arkasına alan Real Madrid favoriydi maçtan önce ama bu maç derbiydi ve derbilerin favorisi olmazdı. Real hep kazanıyordu ama kimse çıkıpta Juande Ramos süper, taktikleri harika maç kazandırıyor demiyordu. Görülen o ki bunlar Ramos'un kulağına gitmiş ki değişik bir 11 sürdü sahaya. Higuain'i oynatmayıp Robben ve Guti'yle başlamıştı. Marcelo'yu sol önde oynatmasına alışmışken şimdi de Diarra'dan sağ bek yapmış.
38. dakikada Forlan'ın attığı golle öne geçti Atletico. Bernabeu da oyununu da kabul ettirmişti Real'e. İlk yarı böyle sonuçlandı.
İkinci yarıda Huntelaar'ın oyundan çıkmasını beklerken gol 57. dakikada ondan geldi.

Maçın son dakikaları Agüero'nun kaçırdıklarını seyretmekle geçti. Casillas'ın kurtarışlarını da unutmamak gerekir.
Barcelona ise kazanarak puan farkını 6 ya çıkardı. Madrid'in bundan sonra ne yapacağı soru işareti...


6 Mart 2009 Cuma

Kral Geliyor mu?

Basketbolda Fenerbahçe'nin kötü gidişi Green'e taraftarın alışamaması akla bu soruyu getiriyordu.Nba'de beklediğini bulamayan Solomon'un tekrar Fenerbahçe'ye dönmesi söz konusuymuş zaten kötü giden takımı Kral kurtarabilir ancak.Fenerbahçe taraftarları kendisini çok seviyor zaten.Play-off lara kadar anlaşılabilirse Fenerbahçe bu sene de şampiyonluğun en büyük favorisi olur.

5 Mart 2009 Perşembe

Deivid'le 3 Yıl Daha

Kulüp resmi olarak açıklamasa da Federasyon'un sitesinde Deivid'in sözleşme bitiş tarihi 2012 olarak görünüyor.Gitse üzülürdüm ama kalması süper oldu diyemeyeceğim.Sol kanat bu kadar kötüyden alternatifli sağ kanadı neden yabancı kontenjanıyla dolduralım.Deivid'de son maçlarda düşüş var umarım sözleşme yenilenmesi onu geçen sene ki performansına döndürür.Gönül Lugano'yla sözleşme yenilenmesini ister fakat Lugano gidici gibi gözüküyor.Umarım yanılırım.

FTK Yarı Final Maç Sonuçları

Ankaraspor:1-Beşiktaş:3
Özer Hurmacının yokluğu,Ankarasporun kötü gidişi skorun böyle olacağının habercisiydi zaten.Ernst'in takıma adapte olmasıyla Beşiktaş'ta gözle görülür bir düzelme var.Mustafa Denizli'de takımı tanımaya başladı ve her iki kupada da söz sahibi olmaya başladılar.Holosko'nun golü çok güzeldi neden yedek bırakılır anlamış değilim açıkcası.

Fenerbahçe:3-Sivasspor:1
Hafta sonu karşılaşan iki ekipte yenilgi alan Bülent Uygun önlem almaya çalışmış.Sol bekte Murat'ın yerine Faruk'u oynatması,Musa'yı yedeğe çekmesi ve Murat Erdoğan'ı oynatarak Tum ve Mehmet Yıldız'ı savunma arkasına sarkıtma düşünceleri vardı.Ama karşısında düzelen ve bu sene kupayı almak isteyen bir Fenerbahçe vardı.Volkan Babacan'ın rakip kim olursa olsun kupa maçlarında oynatılması güzel bir hareket.Deniz'in hücuma katkı sağlaması,Alex'in frikiklerinde ki düzelme,girdiğimiz pozisyonların artması Fenerbahçe adına olumlu hareketlerdendi.
Bilicanın müthiş golünüde unutmamak gerekir.

3 Mart 2009 Salı

Ne Demiş- 1

"İtalyan kamuoyundan Inter karşıtı bir akım yaratılmaya çalışılıyor.Bazı kesimler spekülatif yorumlarla bizi yıpratmaya çalışıyor.Ben onların yöntemlerini kullanmayı bilmem benim işim futbol.Ben bu insanlara entellektüel hayat kadını diyorum"
Jose Mourinho

Fortis Türkiye Kupası Yarı Final Maçları

3 Mart
Ankaraspor-Beşiktaş
Yer:Yenikent Asaş Stadı
Saat:20.00
Hakem:Selçuk Dereli
4 Mart
Fenerbahçe-Sivasspor
Yer:Şükrü Saraçoğlu Stadı
Saat:20.00
Hakem:Fırat Aydınus

2 Mart 2009 Pazartesi

Madrid Haftası

İspanya da bu hafta 2 Madrid takımı için süper geçti.İlk yarıyı açık ara lider kapatan Barcelona puan farkının rehavetine girmiş olsa gerek.Önce ezeli rakibi Espanyola sonra da Atleticoya mağlup oldu.Realin Espanyolu yenmesiyle ve Barçanın Atleticoya yenilmesiyle puan farkı 4 e düştü.

Atletico maçı dramatik bir geri dönüşle kazanmış.Maç aynı zamanda arjantin kapışmasına sahne olmuş.İlk raundu kazanan Messiden Agüero rövanşı almasını bilmiş.

İki Ruh Tek Takım

Karşımızda 2 ruhlu bir takım var.

İlk takım maçlarına sarı-lacivert çubuklu formayla çıkıyor.Maçlarını Kadıköyde oynuyor.İstekli,arzulu ve mücadeleci bir oyun sergileyerek başarılı maçlar oynuyor.

2. takım ise maçlarına sarı-beyaz yada fosforlu sarı formayla çıkıyor.Maçlarını farklı stadyumlarda oynuyor.Hiç mücadele göstermeyen,sıradan bir takım görünütüsü çiziyor.

Şimdi bu söylediğim 2 farklı takımın aynı takım olduğuna ve değişim süreçlerinin 1 hafta olduğuna inanabilir misiniz?İki takım arasında geceyle gündüz kadar fark var.

Geçen haftaki Gençlerbirliği maçından sadece Roberto Carlos yoktu,Sivas maçında geri kalan 10 futbolcu geçen haftaki ruhsuz futbolculardı.Şizofren olmadıklarına göre sebebi nedir bu isteksizlğin.Bu futbolcular neden sabit bir performans gösteremiyorlar.(Volkan,Lugano,Emre,Gökhan Gönül hariç).Yönetim ve Aragones bunu araştırmalı.

Haftaya Kayseriye yenilip öbür hafta Kadıköyde Kocaeliye 5-6 atan takım istemiyoruz.Fenerbahçenin adı büyüktür.Nereye gidersen git rakiplerin senden korkacak sen rakipten değil.Bu açıdan Kayseri maçı büyük önem taşıyor bizim için

Fenerbahçe-Sivasspor 4-2




Bu senenin en zevkli maçlarından biriydi.Aragones yine ezberlediğimiz 11 i sahaya sürdü.Deivid formsuzmuş yerine Gökhan Emreciksini oynatayım,forveti ikilesem nasıl olur hiç düşünmüyor.Herhalde sezon sonuna kadar böyle bir 11 le ve bu oyun sisteminde mücadele edeceğiz.
Maça iyi başlayan Sivasspor maçın hemen başında Mehmet Yıldızla öne geçti.Ama Fenerbahçe farklıydı bu kez özellikle Alex,Emre ve Gökhan Gönül müthiş hırs küpüydü.Golden hemen sonra Uğurun golü geldi.Uğur Sevilla maçından sonra ilk kez bu kadar istekli oynadı.Ardından duran toptan Murat Sözgelmez durumu 1-2 ye getirdi.Fenerbahçe yine yılmadı ve 2 dakika sonra Semih Gökhan Gönülün gayretleriyle çok şık bir gol attı.Artık Fenerbhçe şov vardı.Savunmanın arkasına sarkan Alex Uğura öyle bir pas attı ki Uğur sadece dokunmuş olduve 3. gol geldi.
2. yarıya her iki takımda daha kontrollü başladı.Sivasspor Kamanan ile etkili olmaya çalıştı.Fenerbahçe ipleri eline almıştı bir kere Emre nin müthiş ortasına Semih vurdu direkten döndü ve topu takip eden usta golcümüz Lugano ligde ki 6. golünü attı.
Sonuç itibariyle iyi bir maçtı.Emre her maçta üsütne koyarak oynuyor.Alex ve Gökhan Gönülün hırsına Uğur da eklendi.