27 Eylül 2009 Pazar

Returned


Geçen sene müthiş bir çıkış yapan Hoffenheim'ın en büyük oyuncusuydu İbisevic. Çok uzun bir sakatlık dönemi geçirdi. Sakat olduktan sonra Hoffenheim ligen iyice koptu. Uzun sakatlığın ardından bu sezon geri dönen İbisevic, ilk haftalarda bekleneni veremedi. Bugünki Hertha maçında gerçek dönüşünü yaptı. İlk 21 dakikada 3 gol atarak eski formuna dönmeye başladığını gösterdi.

To Live Is To Die

10 Şubat 1962 - 27 Eylül 1986

25 Eylül 2009 Cuma

Endüstriyel Futbol ve 55 Lira


Günümüzde futbol kitlelerin afyonluğundan çıkıp sektör olmuş durumda. Kulüpleri işadamlarının alması, özellikle ülkemizde takım elbiseli adamların futbola burunlarını sokmaları sektörleşmeyi hızlandırıyor.

Dar gelirli bir yurdum insanı düşünelim. Geliriyle Lig Tv'yle işi olmaz, evinde rahat rahat maçını izleyemez. Maçı canlı canlı yerinde izlemek ister ama bilet fiyatları ateş pahasıdır.

Fenerbahçe kulübünün kale arkası bilet fiyatları 55 lira. Üstelik asgari ücretin 700 lira bile olmadığı bir ülkede. Avrupa maçlarında bu fiyatı anlayabiliriz fakat sıradan bir lig maçında neden bu fiyat. Maça gitmek isteyen oğlunu götüremeyen bir babayı düşünün. Kendinizi onun yerine koyun.

Fenerbahçe taraftarı müthiş pankartlarla tepkilerini dile getirselerde, bu sene çok para harcayan! yönetim kulaklarını kapatmış durumda.

Fenerbahçe taraftarı ise yılmıyor ve tepkisini sürdürüyor. "Halkın takımı Fenerbahçe" cümlesinden yola çıkarak. Halktan uzaklaşmaya tepki veriyorlar. Bunun için bir site kurmuşlar. Sitenin ismi de çok manidar.
55 Lira...

Destekleyelim.....

Eurobasket En İyi 5

Blogger sorunundan dolayı ancak yazabiliyorum.

Mvp Gasol'ü koymazsak olmaz.

Sırpların yeni Bodiroga'sı, bana göre turnuvanın en iyisi Teodosic,

Şansını yeniden NBA'de deneyecek olan milli yıldızımız Ersan İlyasova,

Büyük eksiklerle turnuvaya gelen Yunanistan'ı nerdeyse tak başına sırtlayan Spanoulis,

Slovenlerin müthiş oynamasında en büyük katkıyı yapan isim Erazem Lorbek.

Gasol - Ersan

Lorbek- Spanoulis

Teodosic

Tony Parker, Ömer Aşık, Vrbica Stefanov ve Timofey Mozgov akılda kalan isimler oldular...

Yeniden


Uzun zaman sonra yeniden merhaba. İnternetin işkence olmaya başladığı ülkemde, yazmak daha da zorlaşıyor. Blogger sorunu halledildiği için tekrar girebiliyoruz. Umarım bir daha böyle bir aksilik yaşamayız.

Blogdan uzak kaldığımız sürede Avrupa şampiyonası bitti. İspanya'nın turnuva takımı olduğunu hep beraber gördük. Ezici üstünlükle şampiyon olmayı bildiler.

Bu hafta ayrıca sit-com dizilerimiz yeni sezona başladılar. How I Met Your Mother, The Bigbang Theory ve Two and A Half Men bomba gibi başladılar. Umarız böyle de giderler.

Bu ülkedeki zorluklardan bir tanesi de vakıf kurmak ve onu devam ettirmektir. Ülkemde bunu en iyi yapanların başında geliyor Nesin Vakfı. Zar zor ayakta kalmaya çalışan kurum, sel felaketi nedeniyle daha zor günler geçiriyorlar. Aydınlamanın çocuklardan, gençlerden başladığını hatırlamalıyız...

Yardımlarınız için: Nesin Vakfı

19 Eylül 2009 Cumartesi

Çeyrek Finale Genel Bakış

Bizim maçla başlayalım. Spor müsabakalarında Yunanistan'la yaptığımız maçlarda hep bir baskı, hep bir duygusallık oluyor. Yaşadığımız siyasi sorunlar nedeniyle her iki tarafın oyuncuları farklı duygularla maça çıkıyor (devşirme oyuncuları bir kenara bırakalım). Böyle maçlarda oyuncularımızda bir "kahraman ben olmalıyım" sevdası başlıyor ki bugün kullandığımız dış atışlarda bunun örneklerini gördük.

Ömer Onan ve Kerem Tunçeri haricinde iyi oynayan yoktu. Ribauntlarda inanılmaz kötüydük. Yunan oyuncular hep 2. şans yakaladılar. Bu dezavantajlar skora pek yansımadı. Maç sonuna kadar başa baş bir oyun sergiledik. Maçı uzatmaya götürdük. Uzatmada hakemlerin akıl almaz kararı sonrası Spanoulis'in mesafe bilmez üçlüğü işimizi bitiriyordu. Son anlarda şansımız olsada Hidayet ve Ender'in kahramanlık sevdaları yenilmemize neden oldu.

Turnuva takımı ne demek? Sorusuna cevap veriyor İspanya. Tempoyu arttırdıklarında Dünya üzerindeki en tehlikeli takım oluyorlar. Gasol kendini bulmaya başladı. Namağlup Fransa'ya hiç acımadılar.

Turnuvanın tek sürprizi Sırbistan. Kimse onların buraya geleceklerini sanmıyordu. Karşılarına son şampiyon Rusya çıkmışken elemeyi başardılar. Teodosic önderliğinde müthiş oynuyorlar.

Slovenler kaldıkları yerden devam ediyorlar. Hırvatistan'da Ukic çabalasada, Slovenlerin sihirli elleri galip gelmeyi bildi.

17 Eylül 2009 Perşembe

Eurobasket Çeyrek Final Eşleşmeleri

Türkiye - Yunanistan

Fransa - İspanya

Slovenya - Hırvatistan

Rusya - Sırbistan

Slovenya:69 - Türkiye: 67

Türk basınımızın son zamanlarda pek sevdiği kelime rotasyon. Öyle seviyorlar ki her yazıda bir kere kullanmadan edemiyorlar.

Bugün Tanjevic rotasyon yapmaya çalıştı. Alıştığımız beşin aksine Engin ve Sinan ile başladı. Başlarken alışkanlık haline getirdiğimiz Ömer Aşık'la ikili oyunları yapamadık. Slovenler ise özellikle Lakovic ile müthiş başladı. Hücumda sadece Ersan'a kaldık. Bir ara fark 19 sayıya kadar çıksada devreyi 7 sayı farkla kapattık.

2. yarıda savunmamızı sertleştirsekte Nachbar'ı durduramadık. Yinede son hücum bizdeydi ve farkı 2 sayıya indirmiştik. Tanjevic eli soğuk olan Engin'i seçince sahadan yenik ayrıldık. Belki maçı uzatmaya götürmediği için Tanjevic'e kızabiliriz fakat takımın yorgunluğunu göz önünde bulundurmalıyız. Ezeli rakiplerimizden Yunanistan ile eşleştik. Çok zor bir maç bekliyor bizi.

15 Eylül 2009 Salı

Türkiye:69 - Sırbistan:64

Turnuvalardaki belalımız, normal şartlarda hiç yenemediğimiz Sırbistan'ı yendik. İki takımında 87-88 jenerasyonları birçok kez karşılaştılar. Maça bakınca guardların dominant oyunlarının maça damgasını vurduğunu görüyoruz. Teodosic; 16 sayı, 8 asist, Kerem Tunçeri 9 sayı, 7 asist ile hem oynadılar hem oynattılar. Bugün herkese savunma dersi verdik. Maç uzatmaya gittiğinde Sırp takımı 1 sayı bile atamadı. 1/16 ile çok kötü bir şut yüzdesiyle oynayan Hido savunmadaki gayretiyle oyunun içinde kaldı. Hidonunda bir an önce ritmini bulmasıyla hücum opsiyonumuz artacaktır. Ersan hücumda ipleri eline almış takımı sırtlıyor. 22 sayıyla yine en skorer oyuncumuzdu. Sıra bir başka belalımız Slovenlerde. Grup liderliği için bu maçıda almamız gerekiyor.

12 Eylül 2009 Cumartesi

Türkiye:63 - İspanya:60

Son Dünya şampiyonu, olimpiyat 2. si, turnuvaların başrol oyuncusu İspanya'yı 60 sayıda tutarak yenmeyi başardık. Genelde takımın en kötüsü olan Semih, bugün takımın en iyisi olarak göründü. Tanjevic Semih'e daha fazla süre vererek özgüven kazanmasını sağladı. Sakat olduğunu söyleyen Hido hiç devreye giremedi.

Son söz Ömer Aşık'a inanılmaz oynadı bugün. Dünya'nın en iyilerinden Gasol'ü müthiş savundu. Son saniyelerdeki yaptığı blok ile maçı getirdi. Her geçen gün oyununun üstüne koyuyor.

10 Eylül 2009 Perşembe

Eurobasket 3. Gün

Ev sahibi Polonya'yıda yenerek galibiyet alışkanlığı kazandık. Bir adam düşünün 39 derece ateşle 2 gün takımından uzak kaldı. Takıma döndüğünde hırsıyla kaldığı yerden devam ederek, rakibin guardını oyundan düşürdü. Basketbolun Gattuso'su, Ömer Onan'a selam olsun.

Ömer Aşık harika oynadı. NBA çağım geldi. Ben artık gideyim dedi. Hido müthiş olgun bir oyun sergiliyor.

Litvanya son anda galibiyet alarak turnuvadan erken elenenlerden olmadı.

Yunanistan müthiş oynuyor. Modern basketboldan örnekler sergiliyorlar.

9 Eylül 2009 Çarşamba

Serie A Ntvspor'da


Sonunda mutlu haberi aldık. Bu sezon hızla düşen popülaritesi ile eski heyacanı kalmayan Serie A'yı, ülkemizde izleme fırsatı bulamıyorduk. Fox'un aldığı söylendi. Sadece süper kupayı yayınlayan Fox sonrasında suya sabuna dokunmadı. Bu arada derbiyi kaçırdık. Juveyi izleyemedik. Müjdeli haber bugün geldi. Serie A bu senede Ntvspor'da.

Eurobasket 2. Gün


Milliler pozitif oyununu 2. maçtada gösterdi ve rahat bir galibiyet aldı. İlk devre vites yükselterek işi bitirdi. 2. devrede Hido ve Ersan'ı dinlendirme fırsatı bulduk. Sinan ve Bekir'e ayrı bir parantez açmak lazım. Çok iyi mücadele ediyorlar. 6-7 oyuncuyla oynayan Polonya'yı yeneriz.

İlk gün İspanya'yı deviren Sırbistan, Slovenya'ya yenilmiş. Bu genç kadro bize daha çok sürpriz yaşatacak gibi duruyor.

İlk gün hayal kırıklığı yaratan İspanya'da Gasol sazı eline almış. Britanya önünde farklı bir galibiyet almışlar.

Yunanistan ve Fransa en rahat takımlar. Yunanistan 2 süper guardından yoksun yine kazanıyor. Fransa'da NBA oyuncularıyla işi bitiriyor.

Litvanya ve Hırvatistan hayal kırıklığı. Kleiza'ya Olimpiakos ile yaptığı sözleşme yaramamış.

8 Eylül 2009 Salı

Abdülkadir Kayalı

Geçen sezonun ara transfer döneminde alındı. "Fenerbahçe genç oyunculara hiç şans vermiyor" serzenişlerine son vermek isteniyordu. Fakat bu serzeniş gerçekten başka birşey değil. Türkiye'deki bütün genç oyunculara talip olan Manu - City ve Chelsea triosundan 2 si yine talipti kendisine. Nasıl oluyorsa Fenerbahçe onların elinde kapıyordu Abdülkadir'i. Geleceğin Gerrard'ı deniyordu bu genç oyuncuya. Gelince Aragones'ten oynatması beklendi. Adeta aşık olduğu Selçuk ile devam etti Aragones. Sonra oynar mı diye beklerken sakatlandı ve sezonu sakat geçirdi. Umutlar yeni sezona kalmıştı. Öyle ya en çok sıkıntı çektiğimiz bölge olan orta sahanın ortasında lider oyuncu olacaktı bu çocuk. Hazırlık maçlarında kuvvetlendiğini gördük. Daum onu alternatifi en bol mevkide sağ kanatta oynatıyordu. Sonrasında bir daha haber alamadık. A2 liginde bile oynamıyor Abdülkadir. İsmi Uefa'ya verilen listede yok. Kısacası yeni Kemal Aslan geliyor. Ne mutlu bize. Selçuk Şahin'e katlanabilen bu tarafar genç!! Abdülkadir'e kucak açacaktır. Umarım yanılırım kendini kanıtlar sembol bir oyuncu olur. Yoksa 1-2 seneden para+Abdülkadir = X oyuncuya bir Anadolu kübüne gitmesi muhtemel görünüyor.

Türkiye:84 - Litvanya:76


Müthiş bir başlangıç yaptık. Bize ters gelen ve son zamanlarda çokca duyduğumuz bir isimdir "Ekol takım". İşte bugün ekol takımlardan birini yendik.

Rakip çok eksik olmasına rağmen Lavrinovic kardeşler ve Kleiza gibi silahları vardı.

Ersan'ın uzun bir süre 4 numara oynaması, Hidayet'in gerektiği yerde öne çıkması ve takımı yönetmesi, uzunlardan Semih dışında istediğimiz sertliği almamız çok güzel detaylardı.

Kerem Gönlüm ve Kaya Peker'den birinin olması uzun rotasyonunu çok daha farklı yapabilirdi.

Turnuvanın geneline bakarsak takımların çok eksik geldiklerini görüyoruz. Daha çok sürpriz olacak gibi görünüyor.

4 Eylül 2009 Cuma

Futbol Sadece Futbol Değildir

Bu maçı anlatmak için kullanılacak cümledir "Futbol sadece futbol değildir. " Türkiye 2. liginden bir takım Serie A takımlarından birisini şehre davet ediyor ve kabul görüyor. İyice küreselleşen, paranın en önemli olduğu futbolda böyle birşey görmek bizleri müthiş mutlu ediyor. İki takımında aynı ideoloji etrafında birleşmeleri, muhalif olmaları, işçi kökenli olmaları olayın ayrı bir güzelliği. Adana'ya gitmeye imkanımız olmadığından bu güzel maçtan mahrum kalacağız gibi görünüyor. Hali hazırda bu maçı verecek herhangi bir kanal yok. Bu maçı düşünen, uygulayan bütün insanlara teşekkürler.