28 Ekim 2009 Çarşamba

Kısa Kısa

Ameliyat ve ağır geçirmekte olduğum grip nedeniyle hiçbirşey yazamadım. Eğer sizde gripseniz önce burayı okuyun. Malum domuz gribi etkisini iyice göstermeye başladı ülkemde.

Bir derbiyi daha atlattık. Fenerbahçe erken bulduğu golle işi bitirdi. Maçtan sonra Rijkaard'ın iyice Türk'leşmeye başlaması ilginçti. Daha 2 hafta önce hakem hakkında konuşmayan adam şimdi takımın kötü oynamasını provakasyona bağlıyor. Artık Türkiye'yi tanıyan! bir adam olmuş demektir.

Basketbolda doping kavgası iyice çığrından çıkmış durumda. Fedarasyonun basiretsiz tavrı devam ediyor. Tanjevic ise iyice sapıtıyor. En yakın zamanda ülkeden çeker gider diye umut ediyorum.

Real Madrid'in dün gece 3. lig takımlarından Alcorcon'dan 4 gol yiyerek elenmesi çok ilginç. Pellegrini için beyaz mendiller hazırlanmaya başlamıştır.

MjTurkFan ve Tema çok güzle bir işe imza atmak üzere. Michael Jackson hatıra ormanı kurmayı planlıyorlar. Detaylı bilgi burada.

5 Ekim 2009 Pazartesi

Rıdvan Dilmen'e Saldırmanın İnanılmaz Hafifliği


Galatasaray ve Fenerbahçe bu sezona müthiş girdiler. Gerek transferler, gerek iddialı açıklamalar taraftarları büyük bir heyecana soktu.Başlıkla bunun ne alakası var diyeceksiniz ama bu ön bilgiyi vermek gerek.

Rıdvan Dilmen candır. Spor olarak biraz kıt olduğumuz, "benim takımım süper oğlum seninki pis kaka" gibi muhabbetlerin döndüğü bir ülkede yorumculuk yapmakta. Üstelik izleyecilerin gönlünde öyle bir yer edinmiş ki maç bittiği an hemen gözümüz onu arıyor. O ise hiç bekletmeden başlıyor yorumlamaya.

Yaklaşık 3 yıldır takip ediyorum bu güzel adamı. Fenerbahçe'li olduğunu her fırsatta dile getirmesine rağmen en objektif yorumlar ondan gelir.

Rijkaard'ın bu sene ülkemize gelmesiyle Galatasaray taraftarlarının bakış açısı değişti. Rıdvan Dilmen'in yorumlarını beğenmemeye başladılar. "Elano'yu sen kimsin ki eleştiriyorsun dediler." Bu bana günah keçisi arıyorlar gibi geliyor. Çünkü bu adam kaç yıldır yorumculuk yapıyor kimseyi rahatsız etmiyor. Eğer acı sözler duymak istemiyorlarsa Osman Tamburacı'nın iyi gün dostluğunu pek seveceklerdir.

Bu tepkileri kahvedeki insanlar yapsa anlayabiliriz. Bunu yapan taraftar profili okumuş ortalama bir futbol seyircisinden fazla bir bilgiye sahip adamlar.

Maç analizi konusunda Türkiye'nin en iyileriniden birini böyle acımsızca eleştirmek çok yanlış. Kaldıki eleştirenler bu adam kadar futbol oynamış mı yada bu adam kadar tecrübeye sahipler mi?

Ekşi sözlükten e-smile adlı kullanıcının yorumuyla bitirelim

"Her dediğinin doğru olma ihtimali yok, her söylediği de kanun değil. Ama samimi bir şekilde, içinden ne geliyorsa, ne biliyorsa futbol adına onu söylüyor. Futboldan başka bir şey konuştuğu da yok programında... Bu yüzden seviliyor işte."